Ey Aziz!
Şu geçici âlemden vazgeç. Şu ilahi emri dinle;
“Allah ın vaadi haktır. Sizi dünya hayatı ve şeytanın iğvası kandırmasın.” (Lokman, 33)
Şeytan gelir iğvasıyla, vesvesesiyle kandırır. Sonra da Allah’ın bağışlayıcı olduğunu söyler. Sakın onun sözlerine aldanma. Tövbe nasip olur mu olmaz mı? Belli değil.
Huzura nasıl ulaşacağını düşün.
“Öyle ki, nimetin güzelliğini yüzlerinden tanırsın.” (Mutaffifîn, 24) ayeti onları tarif eder.
İşte bu nimet vuslatın ta kendisidir. Onlara bakarsın, için nur dolar. Kalb manevi haller alır.
“ona rahat güzel hayat ve nimeti bol Cennet var.” (Vakıa, 89)
O nimetler sana gelir.
“Onlara mühürlü saf bir şaraptan içirilir.” (Mutaffiin, 25)
Sende o şaraptan içersin. Görüşün açılır.
“ Muhakkak o, Rabbinden sana hak olarak gelmiştir.” (Yunus, 94)
Bu mana örtüsü sana açılır. Başka bir Âlem’e dâhil olursun. Boş işlerden yüz çevirirsin.
“Allahtan başka sana zararı ve faydası olmayana tapma .” (Yunus, 106)
Yani Allah tan başka kimseden bir şey umma. Bir şey bekleme
Kalp gözün açıldığı gibi, kalp kulağında da açılır. Yakınlık hikâyeleri dinlersin.
“Sana vah yettiğimiz kıssaların en güzelini anlatacağız.” (Yusuf,3)
Sana kıssalar, hikâyeler anlatılır. Ondan sonra; şahit olan kim şahit olunan kim anlarsın. Her halin değişir. Aşk ve şevk içinde düşersin. İlahi hitapla vecde gelirsin.
“O kullar ki söze kulak verip onun en iyisine tabi olurlar.” (Zümer, 18)
Bu hitap seni halsiz bırakır. Can dayanmaz. Aşırıya da gitmemelidir. Bazen neşelenir, bazen hüzünlenirsin.
“Seninle tövbe edenler ile birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” (Hud, 112)
Artık ilahi kervandasın. Velilerden oldun sayılır. Bir bakarsın bir emir çıkar;
“Hepiniz Allah’ın ipine tutunun.” (Ali İmran, 103)
Bu ipe sarılırsın. Kendinde bir varlık görmeden.
“Yardım ancak Allah indindedir (katındadır).” (Enfâl, 10)
Bu yardıma dayanırsın. Korkar titrersin.
“Allah size şefkat ve rahmet sahibidir.” (Hadid, 9)
Bu ilahi fermanla rahatlarsın.
“Her kim rabbine kavuşmayı arzu ederse, Salih amel işlesin. Rabbinin ibadetinde ona hiçbir şey ortak tutmasın.”(kehf,110) ayetinin bahçesine girersin. Sana ihlas verilir.
“Herkes için amellerine göre dereceler vardır.” (Enam,132)
Manevi ırmaktan içersin. Şu ayet sana gölge olur:
“Namazım, ibadetlerim, hayat ve ölümüm Âlemlerin Rabbi olan Allah’a dır.” (Enam, 162)
Sana ilahi bir nimet sofrası kurulur. Ondan yersin.
“Allah kadar ahdine vefa eden kimdir? Yapmış olduğunuz bu alışverişten sevinin.” (Tevbe, 111)
Artık vuslat kapısı açıldı. Mevla ya vasıl oldun. Nimetlere büründün. Hikmeti anlamak için şu ayeti dinle:
“Ey benim kullarım! Bugün size korku yoktur, siz mahzun da olmayacaksınız.” (Zuhruf, 68)
Mevla Teâlâ bizi bu kulların içine dâhil etsin.
Âmin!
Dipnotlar
1-Mektubatı Geylani / Seyyid Abdulkadir Geylani (k.s.)
MEKTUBAT-I GEYLANİ / 7 MEKTUP / SEYYİD ABDULKADİR GEYLANİ K.S. - Hazırlayan : İrfan Meclisi